Sağlık personeli gebenin solunum ve dolaşımının sağlanması ve kanama kontrolünün yapılmasınin hem anne hem de fetus için hayati olduğunu unutmamalıdır. Gelişmekte olan fetusun yaşamı plasentadan gelen kesintisiz oksijenli kan akımına bağlıdır. Anne için iyi olan şey bebek için de iyidir. Fakat anne için tehdit olarak fark edilemeyen iç kanamanın fetuse zararı olabilir, yaralı anneye aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır.
1. Eğer gerekirse hemen resüsitasyon uygulamalarına başlanmalıdır.
2. Geri dönüşümsüz maske ile yüksek konsantrasyonda oksijen verilmelidir (Gebelikte kadının oksijen gereksinimi gebelik öncesine göre %10-20 artmıştır)
3. Sindirim yavaşlamış ve mide boşalması da gecikmiş olduğundan hastanın kusma ve kusmuğunu akciğerlerine kaçırma riski daha fazladır. Sağlık personeli, aspirasyon işlemi için aspiratörü hazırlamalıdır.
4. En kısa sürede hastanın transportu sağlanmalıdır. Kazalarda yaralanan hamilelerin mutlaka hastaneye götürülerek doktor tarafindan muayene edilmesinde yarar vardır Bir omurilik yaralanması şüphesi olmadığı sürece tüm gebeler, yastık ya da battaniye ile desteklenerek, karın içi organlarının vena kava üzerindeki baskısını gidermek için sol yan yatış pozisyonunda yatırılarak taşınmalıdır. Komuta kontrol merkezi ile iletişime geçilmeli hastanın yaşam bulguları izlenmeli ve kaydedilmelidir.
5. Duygusal destek sağlanmalıdır. Travmaya maruz kalan hamile bir kadın, doğal olarak doğmamış çocuğu hakkında endişeli olacaktır. Gelişmekte olan bebeğin rahim içinde iyi korunduğu anneye anlatılmalıdır. Sağlık Personeli, gebeye hem kendi ihtiyaçları hem de doğmamış çocuğun ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilmek için bir sağlık merkezine sevk edildiğine yönelik bilgi vermelidir.
6. Kaza sonucu anne ölmüşse, plasentanın ayrılması veya şok nedeniyle fetüsün de ölme veya yaralanma olasılığı yüksektir. Hastane nakli düşünülmeli ve konuda KKM bilgilendirilmelidir.
